GÜNDEM NEDİR? NE DEĞİLDİR.
Paradigmanın Sonu Var mı?
“SANA BİR İYİ BİR DE KÖTÜ HABERİM VAR. İYİ HABER; HENÜZ ÖLMEDİK. KÖTÜ HABER; HALA YAŞIYORUZ.”
-ANTON PAVLOVİÇ ÇEHOV
Gündem dediğimizde aklımıza, rutin bir günde bir toplantıda önemli olan konuların göz önüne alınması gelir. Ama konu Türkiye ise o gündemler günün konusu değil saatlerin ya da dakikaların konusu haline bile gelebiliyor. Gündeme yetişmek için sürekli bir gözümüz sosyal alemde, bir gözümüz ana akım haber yayınlarındadır. Bir bakıyorsun cinayetler, soygunlar, yolsuzlukluklar, hukuksuzluklar, savaşlar, ekonomi moda, magazin derken, o kadar hızlı değişiyor ki gündem, insanların kafası karışıyor. Bir yanda ailesini geçindirmek için günlük nevalesini çıkarmaya çalışan emekçiler, diğer yanda hangi aleme akacağını şaşırmış gençlik, bir başka yanda daha nasıl daha çok kazanırım diyen patronlar. Her yan bir cümbüş trafiğine dönmüş. Can Yücel’in dediği gibi: Fakirin gayri meşru çocuğu olursa piç, zenginin olursa yasak aşkın meyvesi olur. Fakir, kız peşinde koşarsa sapık, zengin koşarsa playboy olur. Fakir toplanırsa çete, zengin toplanırsa toplantı olur. Fakir çalarsa hırsızlık, zengin çalarsa yolsuzluk olur. Kavramların bile cepteki paraya göre değiştiği bir dünyada adalet arıyoruz.
GÜNDEM KANALİZASYONUNUN BEKÇİLERİ
Havuz Sazanları
APTAL İNSANLARI ÜNLÜ YAPMAYI BIRAKIN!
Aynı Şeylerden Bıkmadınız mı?
Evet günümüzde insanların clickbait denilen; o sinsi, iç gıcıklayan resimlerle sahte başlıkların insanların boş bulunup yada istemsizce linke tıklattırıldığı, akabinde hiç bir şekilde link ve resimle alakasız bir sürü ıvır zıvırla karşılaştığı absürt şeylerle ilgilenmiyorum. Yani hangi şarkıcı kimi aldatmış hangi oyuncu kimle beraber nerede görüntülenmiş ya da bu yılın modası olan antin kuntin şeylerle ilgilenmiyorum. Gündemimde bu tip şeyler yok. Zaten anladığım bildiğim meseleler de değil. Benim yazmayı planladığım gündemler daha çok belli bir süre sonra bakıp doğru ya da yanlış bir şeyleri hatırlamak. Üzerine konuşulabilecek dünya için önem arzeden bir nevi haber günlüğü tarzında.
1965 yılındaydı; parlamentoya giren ünlü bir yazarın annesine yüce Meclis’in kürsüsünden sataşılmış, bunun üzerine bu ünlü yazar ve milletvekili, kürsüdeki üyeye şu kısa yanıtı vermişti:
– Çüşş.
Bu çüş yanıtı yüce Meclis’i karıştırmıştı. Aynı gün, kürsüde konuşan bir milletvekiline “hoşt” diyen bir sayın üyenin bu gündem dışı sataşması oturumu yöneten başkan vekilinin “efendim çüş dendi, hoşt dendi, mesele kapandı” yollu “demokratik” yorumu ile kapanmıştı! diyor. “Söz Meclisten İçeri” -Uğur Mumcu.
Penis Erectus Non Habet Conscientiam
Romalı kardeşlerimizinde, latince dediği gibi erekte olmuş erkek cinsel organının insan vicdanında açtığı derin yaralar sonucu; homosapien şahsın gözlerinin kararması anını, resmettiği bir sözdür. Umarız böyle bir durumla kimse karşı karşıya kalmaz her şey sevgi saygı çerçevesinde eser bir miktarda esenlikle hallolur.
Alakalı Makaleler
Alakalı
BLOG’A BAŞLARKEN
Eğer yapmak istediğini ya da olmasını umduğunu düşünmeye devam edersen, onu yapmazsın ve gerçekleşmez.
ALMANYA BİZİ KISKANIYORMUŞ
Bir dönem çok meşhurdu bu popülist açıklama ama şimdilerde unutuldu.
YENGEÇ SEPETİ
Sepetteki yengeçler olarak da bilinen Yengeç zihniyeti, “Eğer ben yapamıyorsam, sen de yapamassın”