
“EĞER YAPMAK İSTEDİĞİNİ YA DA OLMASINI UMDUĞUNU DÜŞÜNMEYE
DEVAM EDERSEN ONU YAPMASSIN VE GERÇEKLEŞMEZ.” -JOE DIMAGGIO
Eğer yapmak istediğini ya da olmasını umduğunu düşünmeye devam edersen, onu yapmazsın ve gerçekleşmez. Ben de uzun zamandır düşüyordum. Ama hiç harekete geçmeden olmasını umarak bir bekleyişle bekledim. Sonuçta hiç bir şey olmuyordu sonra birden karar verdim ve harekete geçtim. Öncelikle birilerinin okuması için değil kendim böyle bir şeyi yapabilir miyim, düşüncesiyle başladım. Blog konusunda ya da bir web sayfası oluşturmak konusunda kod bilgisi ya da her hangi bir teknik bilgiye sahip değildim. Önce her şey gözümde büyüdü sonra düşündüm nasılsa yazdıklarımı kendim okuyacaktım birilerinin kötü bulması ya da iyi bulması beni çok germemeliydi. Akabinde ne hakkında yazabilirim diye düşündüm. İyi ya da kötü kendi halimde bir şeyler yazıyordum. Gerçi akademik bir geçmişim ya da duvara asılı diplomalarım falan da yoktu. Cahil olduğunu bilen bununla barışık bir insan olduğumu fark etmekle başladım işe, sonrası zaten geldi. Öncelikle dizaynı ve buna uygun bir konsept belirledim. En çok vakit geçirdiğim sinema incelemeleri ile başladım. Sonrasında sanatın diğer dalları hakkında bir şeyler karalayabilirim, diye düşündüm. Sonuçta aşçılıktan ya da origami gibi şeylerden zerre anlamadığımı biliyordum.
NE YAZAYIM DİYE DÜŞÜNDÜKÇE İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMIYORDUM
YAPTIĞIM HİÇ BİR DİZAYN BENİ TATMİN ETMİYORDU.
İçerikler hakkında sinema üzerinden başladım vizyonda ya da geçmişte üretilmiş çok fazla film olduğu için kaynak sıkıntısı çekmiyordum. Ama işi sadece sinema ile sınırlı tutmak blogu çok işlevsiz gösteriyordu gözümde. Bende daha fazla kategori eklemeye başladım. Her ne kadar her kategoride engin bilgilere sahip olmasam da en azından kendimi dizayn konusunda iyi hissettirdi. Sonrasında tabi birde sürekli bir mükemmeli arayışım yüzünden sitenin dizaynını sürekli değiştiriyordum. Değiştirdikçe de geri dönüp tüm postları o dizayna uydurmak için geriye dönük yaptığım sayfaları bozuyordum. Son haline oturması sanıyorum 1 yılı buldu. Ayrıca konulara uygun resimleri eklerken saçma sapan isimlerle kaydettiğim için geri dönüşlerde bayağı bir sıkıntıya düşüyordum. Sonra hepsinden nefret ederken zaten bozulan dizayna ve yeni gelen dizayn da da teknik yetersizliğim yüzünden en başa dönmek zorunda kalıyordum. Bir ara blogu bayağı bir boşladım. Öyle yatırdım siteyi nadasa, bir ara döner devam ederim diye, bu seferde alan adı “domain name” ve “hosting” hizmet süresi yerinde durmuyordu. Sonuçta her yıl bu tip hizmetlerin bedelini ödemek zorundaydım. Madem satın almak zorundayım o zaman devam etmeliydim, diye düşündüm. Bir çok defa bozup yeniden dizayn etsem de vazgeçmedim. Ne kadar çok denerse insan o kadar tecrübe kazanıyor.
BİR YERDEN SONRA İNSAN AÇILIYOR VE YENİ FİKİRLER BULABİLİYOR.
BU ARADA UNUTMAMAK İÇİN AKLIMA NE GELİYORSA YAZIYORDUM.
Dizayn tam olarak tatmin ettiğinde bu sefer içerik üretmek için sürekli yeni bir şeyler bulmak zorunda kalıyorsunuz. Dolayısıyla aklınıza gelen en ufak bilgi kırıntısını da kağıtlara geçirmek ve not almak unutmamaya en güzel çözüm oluyor. Bazen serbest çağrışımla aklıma gelen şeyler ne kadar saçma olsa da yazıyorum. Gelecek günlerde yeni fikirler ya da üreteceğim içeriklere faydalı olduğu zamanlar oluyor. Tabi bir de üretmek için beslenmek zorundasınız. Daha çok okuyup daha çok izlemeniz daha çok dinlemeniz gerekebiliyor. Araştırırken daha ince eleyip sık dokuyorsunuz. Her kesin motivasyon kaynağı farklıdır kimisi müzik eşliğinde çalışır. Kimisi konsantre olması açısından tam bir sessizlik ister. Bunlar tam da o kişinin anlık ruh haline bağlı olarak değişebiliyor. Bazen de hiç bir şey yapmadan öylece depresif bir ruh haline girebiliyor. Her şeyden önemlisi insanın sürekli moralini yüksek tutması gerekiyor. Şu son zamanlarda kitap okuyamasam da geçmişten kalan az da olsa birikimim şimdilik idare ediyor.
NE KADAR BİLİRSEN BİL; SÖYLEDİKLERİN, KARŞINDAKİNİN ANLADIĞI KADARDIR,
DİYOR -MEVLANA, O YÜZDEN BEN DE ARTIK ÇOK TAKILMIYORUM BU DURUMLARA…
Her devirde olduğu gibi birileri yaptığını, söylediğini ya da yazdığını anlamayacak ya da burun kıvıracak ya da olmadık eleştiriler yapacaktır. Bu tip kamburlara takılmadan ve çok fazla kendimi kaptırmadan, ufak ufak bir şeyler yazmak beni iyi hissettirdiği için şimdilik yazmaya devam edeceğim. Bu arada Blog yazacağım diye biraz kasıyordum kendimi; aman argo kullanmayayım yazdıklarıma dikkat edeyim; bir TRT spikeri havalarındayım sonra baktım ki; yok öylede istediğim şeyleri yazamıyorum. Böyle yapay ve yapmacık; at testisine konmuş sevgi kelebeği gibi, uyumsuz bir rüküşlükte kendimi kaybetmekte istemiyorum. Oscar Wilde’ ın dediği gibi: “Kendiniz olun, herkes çoktan kapıldı”. Bende kendim olayım en azından kendim olabiliyorken…


Harekete geçmek, temkinli davranmaktan daha çok servet yaratır.

EN RAHATSIZ EDİCİ 10 FİLM
Tüm zamanların en iğrenç ve izlenmesi en zor olan filmlerinin bir nevi listesi olan bu seriye eklenebilecek daha çok film olsa da şu an için en belirgin 10 film listesidir.

İNTERNET SERVİS SAĞLAYICILAR
İnternet ilk olarak Türkiye’ ye 12 Nisan 1993 tarihinde geldi. ODTÜ’den Ankara-Washington arasında kiralık hat ile de Türkiye’de ilk İnternet

RASHOMON
filminin konusu: Biri oduncu, diğeri Budist Rahibi sonuncusu da Katil olan üç adam bardaktan boşanırcasına yağan yağmurdan kaçarak, bir şehir kapısı “Roshomon” nın altına sığınırlar ve burada cinayet ve ırza geçme

PHILOSOPHY OF A KNIFE
Tüylerinizi diken diken edecek film belgesel karışımı philosophy-of-a-knife tarihi bir olay olan ünlü Japon 731. Birim hakkındadır.

PAPILLON
GERÇEK BİR HİKAYEDEN ESİNLENEN PAPILLON'UN ORJİNALI 1973 DE YAPILMIŞTI. İLK VERSİYONUNDA BAŞROLLERDE STEVE MCQUEEN VE DUSTIN HOFFMAN OYNADI. Papillon' un konusu: Haksız yere cinayetten hüküm giymiş olan Henri 'Papillon' Charriere, küçük suçlara bulaşmış olan bir...
Dimidium facti qui coepit habet -Epistles
“Başlamak bitirmenin yarısıdır.” diyerek başladım ama bitirebilecek ya da sürdürebilecekmiyim bilmiyorum. Ama en azından yola çıkmış olmak bile keyifli.
TOSUN PARANIN HAKKINI VERİYOR
ÇİFTLİK BANKIN CEOSU TOSUNDAN SAĞLAM BİR VİDEO PARALARI NASIL EZDİĞİNE BİR SUBLİMİNAL GÖSTERİMİDİR? Her geçen gün yazılı ya da görsel basında Çiftlik Bank Tosun'u Mehmet Aydın namı diğer bizim tombiğin videoları yada resimleri çıkmaya devam ediyor. En son gördüğüm...
DİJİTAL DÜNYANIN YENİ TRENDİ İFŞA SİTELERİ
İfşa kelime anlamı gizli bir durumu ortaya çıkarma ve kamuya açık hale getirmektir. Son günlerde hayatımıza her anlamda giren, hatta içinden geçen internet, bize bir çok kolaylık sunmasının yanında bir çok negatif durumlada karşılaşmamızı sağladı.
SOSYAL MEDYA NEREYE GİDİYOR
İnsan saatlerce internet başında zaman öldürünce, ister istemez bir çok şey görüyor bir çok şey işitiyor. İnsanların uzun saatler geçirdiği sosyal medya, dolayısıyla internette bir bağımlılık halini haliyor.